Haber: Turgay AYHAN
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Memleketi Rize'de düzenlediği basın toplantısında İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın cevaplaması isteğiyle meclise taşıdığı soru önergesini paylaştı.
Rize'nin sahipsiz bir köy haline geldiğini ve soru önergesinde belirttiği hususlarla "Rize'de yapılan örnek bir imar yolsuzluğu" yorumunda bulunduğu açıklamasında Bekaroğlu, Belediye Meclis Üyesi İbrahim Türüt'ün Camii Önü Mahallesinde yol üzerinde inşaat kurduğunu belirterek "Yolun bir bölümü parsele dönüştürülüyor. Arkasından bu parsel meclis üyesine satılıyor. İmar değişikliği yapılarak rant sağlanıyor. Açılan davada mahkeme hukuka aykırı olduğuna karar veriyor. Hukuka uyulmuyor. Trabzon Bölge Mahkemesi aynı kararı veriyor, yine uyulmuyor. Ardından Danıştay kararı geliyor, yine karara uyulmuyor ve inşaat büyümeye devam ediyor. Ardından Rize Belediyesi hukukun arkasından dolanarak yeni bir karar alıyor ve süreci uzatmaya çalışıyor. Rize Belediyesi Encümeni İbrahim Türüt kendi ve diğer encümen üyelerinin imzası ile karar alıyor. Yollar parsele dönüştürülüp bu encümen üyesi kendi inşaat şirketine rant sağlıyor. Mahkemelerin, Yargıtay'ın burada usulsüzlük var diyerek yürütmeyi durdurma kararları alınmasına rağmen hukuk çiğneniyor, aynı parselle ilgili yeni bir encümen kararı çıkartılarak yeni bir mahkeme davası açılmasına sebep oluyorlar. Bu durum kabul edilemez. Daha böyle kaç tane encümen üyesi var kendisine kişisel çıkar sağlayan merak ediyoruz. Bu konuyu İçişleri Bakanına sordum, cevap bekliyorum. O dönemde belediye başkanı olan zat Rize'de aday olduğunda kaç para vergi veriyordu, şimdi kaç para vergi veriyor, bu araştırılsın. Rize sahipsiz değildir, Rize'ye yapılan oyunlar geleceğimizi kapatmaktır, vicdanlı şekilde yaşayabilmek için bu örtüleri indirmek gerek" şeklinde konuştu.
3 milletvekili neredeydi?
CHP olarak muhalefet görevini yapmaya çalıştıklarını belirten Bekaroğlu, "Rizeliyim ve Rize'nin sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyorum. 14 yıldır TBMM'de çay konuşulmuyordu çünkü ben yoktum. Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütloğlu KİT Komisyonuna katıldı. Rize'nin AK Partili 3 milletvekili de bu komisyona katılmadı. Neden gelmediler bunu sormak gerekiyor?" dedi. Çaykur'un kapasite arttırımı konusuna değinen Bekaroğlu, "Kapasite arttırıyoruz diyorlar. Niye artar kapasite? Daha fazla çay işlemek için artar. Ama her yıl kapasite arttırılmasına rağmen bölgedeki çayın yüzde 55'ini Çaykur alıyor, yüzde 45'ini özel sektör alıyor. Bu rakam hiç değişmiyor. Çaykur bütün fabrikalarını hazırlamadan kampanyayı açtı. 6 fabrika üretime yetiştirilemedi. Bir kaç gün içinde kontenjan ve randevulu sistem başladı. Çayın taban fiyatını kimse bilmiyor. Son bir kaç yıldır böyle oluyor. Sen taban fiyatı açıklamazsan, üretici özel sektöre çayı kaç paradan satacak? Hani Çaykur denetleyiciydi?" dedi.
Sütlüoğlu halkla dalga geçiyor
Bekaroğlu, "Daha önce Çaykur halka dalga geçiyor diyordum ama artık Sütlüoğlu halkla dalga geçiyor diyorum. Müdürlere görev veriyor sonra da ekranlara çıkıp hatayı müdürler yaptı diyor. Siyasi ahlaksızlıktır bu. 14 yıldır hiç muhalefet olmadığı için at koşturuyorlar. Artık biz varız ve bunlara izin vermeyeceğiz." dedi.
Tüm çayı Çaykur alsın
Özel sektörün düşük fiyatta çay aldığına değinen ve taban fiyatın 2 Lira 20 Kuruş altında olmaması gerektiğini ifade eden Bekaroğlu, "Çayın maliyetlerden hareketle tespit edilmesi gerekiyor. Belirlenen taban fiyat altında hiç kimse çay almamalıdır. Özel sektör bu haliyle devam ederse çay üreticisi zarar ettirilmeye devam edecektir. Biz devlet garantisi ile yaş çay alınmasından yanayız. Üreticiden çayın tamamını devlet alsın, özel sektör de istediği kadar çayı devletten satın alsın. Bu halk devlete güvenip bahçelerini çaylıklara dönüştürdü. Şimdi devlet ben çay almıyorum diyemez. Bu halkın yeniden çaylıklarını söküp başka ürüne geçme lüksü yoktur" dedi.
Türkiye tek bir insanın hırsı ile kilitlendi
Terör olaylarına da değinen Bekaroğlu, 30 yıldır bir çözüm bulunamadığını dile getirerek, "10 tanenin üzerinde şehit cenazeleri kaldırmaya devam ediyoruz. Bu ülkede kan akmaya devam ediyor. Esasen bütün bunlardan siyaset olarak iktidar olarak, muhalefet olarak sorumluyuz. Bu işe 30 senedir bir çözüm bulamadık" dedi.
Türkiye'nin bütün meseleleri bir kenara bırakarak başkanlık sistemini tartıştığını ve bu tartışmaların son bulmadan diğer meselelere sıra gelmeyeceğini savunan Bekaroğlu "Şuanda bütün bu konularımız dururken maalesef Türkiye bir tek insanın hırsı ile kilitlenmiş durumdadır. Türkiye gece gündüz bütün bu konuları Sayın Erdoğan nasıl Başkan olacak bunu tartışıyoruz. Yukarıda ki bu meseleler hallolmadan diğer meseleleri konuşmak mümkün değil. Rize'nin bin bir türlü sorunları var, bu sorunlarla biz adım adım her gün ilgilenmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
