Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Celal Akarsu, yayınladığı basın açıklamasında “Sendika olarak hız kesmeden devam ettiğimiz ve birileri gibi el etek öpme sendikacılığı değil  “eğitim sendikası” olarak eğitimcilerimizin huzuruna her yıl olduğu gibi bu yıl da alnı açık ve başı dik olarak çıktığımız şu günlerde,  sarardıkça sararan  başta sözde sendikacı olarak  kendilerini tanıtanlar  ve bir başkasının hakkını gasp ederek şu an kendilerini bir okul ve kurumunun başına yönetici olarak atatanlar odalarında tutsak, sadece imza atmaktadırlar” dedi. BELGELERİYLE DEŞİFRE EDECEĞİZ Akarsu açıklamasında, “Kul hakkı, ahlak, edep, terbiye, günah, haram  gibi dini ve insani tüm değerleri ellerinin tersi ile itenler, odalarında  başka dünyevi hesaplar yapadursun bizler Türk Eğitim-Sen olarak tetikçilik yapanları bugünden itibaren belgeleriyle birlikte genel merkezimiz vasıtasıyla ulusal basın ve şubemiz vasıtasıyla yerel basında deşifre edeceğiz” dedi. Akarsu şöyle devam etti; “Ağustos döneminde İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile resmi yazışmalarda bulunarak puanlamaların objektif kriterlere ve somut delillere dayandırılmadan verilmemesini aksi halde bunun kul hakkı operasyonu olacağını, sendika olarak hakkı gasp edilenler adına hakkı gasp edenleri deşifre edeceğimizi, Yine Müdürlük Mülakatı (tiyatro) öncesinde Valilik Makamına resmi yazı ile başvurarak mülakatın Danıştay kararlarına istinaden kayıt altına alınmasını aksi halde bu mülakatın mahkeme nezhinde kabul görmeyeceğini, kul hakkı hırsızlığına neden olacağını belirtmemize rağmen talimatla hiç tanımadıkları, okullarına dahi gitmedikleri okul müdürlerine 3-5 puan vererek görevden alan İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli, gücünü karakterinden, kişiliğinden değil de koltuğundan alan şahsiyetler, müdürlük mülakatında çeri başı olarak tanımladığımız şahsiyetin başını çektiği rezilliklerle süslenen kul hakkının hiçe sayıldığı tiyatronun başrol oyuncuları daşimdi verdikleri puanların arkasında durarak bu rezaleti kamuoyuna açıklamakla mükelleftirler. Bugün yayınladığımız belge ilk belgedir. Bu belge Ağustos ayında görevden alınan bir okul müdürüne verilen puanları içermektedir. Ekim ayında gerçekleştirilen Müdürlük mülakatı (tiyatro) ile ilgili belge, bilgi ve kayıtları önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız. VARAN 1 Okulundaki en kıdemli ve kıdemi en az öğretmenden, öğretmenler kurulunca seçilen 2 öğretmenden, öğrenci meclis başkanından, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısından tam puan alan bir okul müdürünün nasıl ve kimler tarafından görevden alındığını ortaya koyuyoruz. Kayseri, Adana, Ordu, Kocaeli gibi illerde görevden alınan okul müdürleri ile ilgili olarak bölge idare mahkemeleri göreve iade kararı vermiş ve bu illerde görevden alınan okul müdürleri görevlerine geri dönmeye başlamışlardır. Rize’de görevden alınan okul müdürleri ile ilgili olarak Trabzon Bölge İdare Mahkemesinin de önümüzdeki günlerde aynı şekilde karar vereceğinden şüphemiz yoktur. RİZE’DE EĞİTİM KURUMLARINDA HUZUR BIRAKMAYAN, RİZE’NİN EĞİTİMDE SON SIRALARDA YER ALMASINA VESİLE OLAN KİŞİ BELLİDİR Geçtiğimiz ekim ayında mülakat olarak adlandırılan bizler ve kamuoyu tarafından tiyatro ve sirk olarak görülen bir orta oyunu sergilendi. Bu orta oyununda sararmış sendikacı kimlikli şahsiyetler başrolü üstlendi. Rize’de eğitim hiç olmadığı kadar uçuruma sürüklenmekte, başarı her geçen gün süratle azalmaktadır. Müdürlük mülakatlarında olduğu gibi müdür yardımcılığı görevlendirmelerinde de Rize’nin eğitim kalitesini alt üst eden, Rize’de eğitimin dibe vurmasına vesile olan bu şahsiyet başrol oynamaya devam etmiştir. BU ŞAHSİYET OKULLARA SÜREKLİ BASKI UYGULUYOR, BU BASKI ÖĞRETMENLERİ RENK PROJESİNİ DAHİL DİĞER ÇALIŞMALARI SAHİPLENMEKTEN SOĞUTUYOR Sayın valimize buradan sesleniyoruz bu şahsiyet bu koltukta oturduğu sürece renk projesi hayaldir, öğretmenler bu şahsiyetin okullar üzerinde ki sendikal baskısından rahatsızlık duymaktadır, bu şahsiyet yüzünden renk projesi dahil olmak üzere diğer projeler de öğretmenler tarafından sahiplenmemektedirler. İŞTE BİRKAÇ ÖRNEK; Müdür Yardımcılığı görevlendirme sürecinde bu şahsiyet baskı ile; Okul Müdürlerine telefon açarak kimlerin müdür yardımcısı olacağını, kimlerin dilekçelerinin kabul edileceğini, A okulundan B okuluna hangi öğretmenlerin müdür yardımcılığı için dilekçe vereceklerini utanmadan, sıkılmadan, yüzü dahi kızarmadan söyleyerek, boyunun ölçüsüne bakmadan kendisini teraziye koymayan bu küçük insan Türkiye’nin en güçlü sendikası Türk Eğitim Sen e, vatan millet sevdalılarına adeta savaş açarcasına Türk Eğitim Sen üyelerini hedef almıştır. Bu şahsiyet yüzünden tek bir üyemizin huzursuzluğu manevi olarak hasıl olduğunda bedeli ne olursa olsun bu şahsiyete en ağır bedeli ödetmezsek namerdiz. Bu şahsiyet tarafından; A. İlkokulunda öğretmen olarak görev yapan ve H.Y. İlkokulunda Öğretmen olarak görev yapan kişilerin Çayeli D.M İlkokuluna müdür yardımcısı olacağını söyleyerek D.M ilkokulunda görevli tüm öğretmenleri rencide ederek, okulda ki çalışma barışını ve huzurunu bozarak okuldaki öğretmenlerin fikrinin dahi sorulmasına müsaade etmemiş olup okul dışındaki yukarıdaki okullarda görevli öğretmenlerden dilekçe alınmasını sağlamıştır. Bu şahsiyet tarafından; Çayeli K.M. Lisesinde müdür yardımcısı olan kişinin R.A Ortaokulunda Müdür yardımcısı olacağını söyleyerek adı geçen kişinin dilekçesini okula göndererek baskı ile kabullendirmiştir. Bu okulda ki öğretmenlerinde huzurunu bozmak suretiyle okulun iç işlerine karışarak kurum kültürünü yerle bir etmiştir. Bu şahsiyet tarafından; H.Y. İlkokulunda görevli öğretmenin Y. ilkokulunda müdür yardımcısı olacağını, okuldaki öğretmenlerin kararının önemli olmadığını, ve dilekçenin gönderilmesi baskı ile sağlamıştır. Bu şahsiyet tarafından; Rize A.İ.L görevli bir öğretmenin Çayeli K.M. lisesinde müdür yardımcısı olacağını okul üzerinde baskı kurmak suretiyle sürekli arayarak okulda huzursuzluğa neden olarak kabullendirmiş, okulda ki mevcut müdür yardımcısı bu şekilde norm fazlası durumuna düşerek kul hakkı operasyonu ile hakkı elinden alınmıştır. Bu şahsiyet tarafından;B. İlkokulu tarafından müdür yardımcılığı teklifinde bulunulduğu halde baskı ile resmi yazı sümen altı ettirilmiş, F. K. İlkokulunda görevli bir öğretmenin burada müdür yardımcısı olacağı baskı ile kabul ettirilmiştir. Bu şahsiyet tarafından; V. Lisesine baskı yapılarak Müdür Yardımcılığı için dilekçelerin kabul edilmemesi sağlanmıştır. İkizdere’de müdürlük, Rize öğretmenevinde müdür yardımcılığı gibi görevlerde bulunan ve bu süreçte V. Lisesinde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan İ.K’nin dilekçesi okul müdürlüğü tarafından kabul edilmeyeceği belirtilerek dilekçe vermemesi istenmiştir. Soruyoruz; Bu okulda okul müdürüne kim tarafından baskı yapılmıştır? Okul müdürü Cuma günü kim tarafından aranarak kesinlikle dilekçe kabul etmemesi söylenmiştir? Kanun, yönetmelik ve ahlak kurallarını hiçe sayarak nifak tohumlarını kim saçmaktadır? İ.K’nin Türk Eğitim Sen in eski şube başkanı olduğu için dilekçesinin kabul edilmeyeceği kim tarafından söylenmiştir? Mevcut müdür yardımcısı İ.K’nin herkes tarafından takdir edilen başarılı çalışmaları olmasına rağmen Çayeli’de eğitimi sıfırlamaya, dinamitlemeye ant içen bu şahsiyet hesap vermeden her şeyi halledeceğini mi düşünmektedir? Bu şahsiyet tarafından; Çayeli İ. H. Lisesinde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan arkadaşın eşini İstanbul’a hastaneye götürdüğü vakti fırsat bilerek okuldaki öğretmenlerin fikri dahi alınmadan başka bir öğretmene dilekçe verdirerek mevcut arkadaşı yok saymış ve yerine bir başkasının görevlendirilmesini sağlamıştır. Mevcut müdür yardımcısı görev süresi uzatılmadığı için norm fazlası olmuş başka bir okula öğretmen olarak zorunlu bir şekilde gitmek zorunda bırakılmıştır. Bu okuldaki bütün öğretmenler olayın huzursuzluğunu halen yaşamakta olup kurum kültüründen eser kalmamıştır. Soruyoruz; Çayelili olan bu arkadaş çok başarılı bir müdür yardımcısı iken hatta yüksek lisans mezunu olan bu arkadaşı 2 yıllık okul mezunu bir kişinin baskı ve zorla görevden aldırmasına Çayelili hemşehrileri ne diyecektir? Söyleyecek sözleri yok mudur? Bu müdür Yardımcısı Çayelili olup Çayeli’ye canla başla hizmet ederken, ahlaklı ve faziletli olmayı kendisine ilke edinen ve herkes tarafından sevilen ve sayılan bu arkadaşımız, sırf bu şahsın kişisel menfaatleri uğruna görev süresi uzatılmamıştır. Çayelili vatandaşlarımızın bunun hesabını bu şahsiyete sorması gerekmez midir? Çayeli de eğitim kalitesinin her geçen yıl düşüşte olmasının tek sorumlusu olan bu şahsiyete Çayelili vatandaşların çocukları, öğrencileri adına söyleyecek bir çift sözü yok mudur? KAMUOYUNU BAZI KİŞİLERİN GERÇEK YÜZLERİ İLE BULUŞTURACAĞIZ Eğer bu rezillikler düzeltilmezse Bu okulların hangi okullar olduğunu, sararmış şahsiyetsiz kişilerin kimler olduğunu, kimlerle telefon üzerinden pazarlıkların yapıldığı, kimlere sinkaflı, küfürlü cümleler kullanıldığını önümüzdeki günlerde Rize Türk Eğitim Sen resmi facebook hesabımızdan tüm bilgi, belge ve kayıtları ile ortaya koyarak rezillikleri icra eden “rezilleri” kamuoyu ile paylaşacağız. Tüm bu yaşananlardan sonra Rizeli vatandaşlara, Sayın Valimize, Rizeli Bürokratlara soruyoruz; Rize de eğitimi dinamitleyen bu kişinin eğitime zerre kadar faydası var mıdır? Rize’de bu şahsiyet eğitim ortamlarını dinamitlemekte ve eğitim kurumlarında bu şahsiyetin baskısı nedeniyle öğretmenler okullarına morali bozuk bir şekilde gitmektedir. Bugün Rize’nin eğitimi bu gibi kişiler yüzünden can çekişmektedir Rizeli vatandaşlarımız, bürokratlarımız bu can çekişmeye daha ne kadar suskun kalacaktır? Eğitimin tanımını dahi yapamayan, eğitim adına hiçbir olumlu somut çalışması olmayan, işi gücü sendikal baskı olan bu şahsiyet Rize’nin eğitim kalitesi alt üst etmiş, öğretmenlerde moralmotivasyon bırakmamıştır. Sayın valimize açık çağrımızdır bu şahsiyet koltuğunda oturduğu sürece renk projesi hayaldir, öğretmenler bu projeyi asla ve asla bu şahsiyetten dolayı sahiplenmeyeceklerini belirtmektedir. Geçtiğimiz günlerde ilçe milli eğitim müdürlüğüne gerçekleştirdiğimiz ziyarette ilçe Milli Eğitim Müdürü de kendisinin onay makamı olduğunu önüne gelen belgeleri imzaladığını kabul etmiştir. Kendisi üzerindeki baskıyı hissettiğimizde şu soruyu da sormaktan alamıyoruz; Acaba geçmişte cemaat ile olan ilişkisini gizleyebilmek adına mı bu şahsiyet tarafından söylenen ve yasal olmayan her şeye evet diyor? Acaba bu şahsiyet, geçmişte cemaatçi kimliğini ön planda sunan ilçe milli eğitim müdürü ile ortak çalışmasının sebebi nedir? Bu soruların cevabı kamuoyu ve bürokratlar tarafından verilmelidir. AĞUSTOS AYINDA GÖREVLERİNDEN HAKSIZ, VE HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE HİÇBİR OBJEKTİF VE SOMUT KRİTER OLMAKSIZIN GÖREVDEN ALINAN OKUL MÜDÜRLERİNİN KİMLER TARAFINDAN GÖREVDEN ALINDIĞINI, KİMLER TARAFINDAN HAKKANİYETSİZ BİR ŞEKİLDE PUAN VERİLDİĞİNİ BELGELERİ İLE PAYLAŞIYORUZ Okulundaki en kıdemli ve kıdemi en az öğretmenden, öğretmenler kurulunca seçilen 2 öğretmenden, öğrenci meclis başkanından, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısından tam puan alan bir okul müdürünün nasıl ve kimler tarafından görevden alındığını ortaya koyarak kamuoyu ile paylaşıyoruz. Aşağıda paylaştığımız puanlama ile görevinden aldığınız okul müdürünün okuluna kaç kez gittiniz? Okuldaki öğretmenler, veliler, okul aile birliği ve öğrenciler ile kaç kez görüştünüz? Erdemli bir davranış göstererek bizler kul hakkı yiyemeyiz, kul hakkı haramdır diyebilme cesareti gösteremediniz mi?  Türk Eğitim Sen olarak tek bir üyemizin dahi hakkının gasp edilmesine izin vermeyeceğimizi, yandaş, kokuşmuş ve sararmış, memurları masada satan sendikamsı yapıların eğitime ve eğitim çalışanlarına verdiği zararı, saçtığı nifak tohumlarını, eğitim çalışanlarını bölüp parçalayan bu kirli yapının tezgahlarınıve tetikçilerini her zaman ve her şartta deşifre edeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Okul Müdürleri tarafından teklif edilen müdür yardımcılarını geri çevirmeye yeltenenler, “ bu kişiyi yazmayın” gibi telkinlerde bulunanlar, yönetmelik hükümlerine dahi riayet etmeyen bu emir erlerinin de kimler olduğunu, emirleri hangi yüzsüzlerden aldıklarını önümüzdeki günlerde yine kamuoyu ile paylaşacağımızın bilinmesini isteriz. Daha Önce de deklere ettiğimiz gibi hiç kimse TÜRK EĞİTİM SEN’in gücünü sınamaya kalkmasın. Kul hakkı ve adaleti ellerinin tersiyle iten Allah korkusu olmayan sararmış kişilerin, sahte din kardeşlerinin uygulamalarını belgeleriyle ortaya koyacağımızı bilmenizi isteriz. Hz. Ömer’in söylediği gibi; “Kişiliğini makamdan alanlar makamdan sonra kişiliksiz kalırlar.”