Advert
Advert
Advert

Türk Eğitim-Sen Rize şubesinden 'Öğretmen Açılımı'

Türk Eğitim Sen Rize Şube Başkanı Celal Akarsu Öğretmenler Günü'nde Öğretmenlerin sorunlarını dile getiren bir basın açıklaması yaptı.

Türk Eğitim-Sen Rize şubesinden 'Öğretmen Açılımı'
Türk Eğitim-Sen Rize şubesinden 'Öğretmen Açılımı' admin
Türk Eğitim Sen Rize Şube Başkanı Celal AKARSU Öğretmenler Günü münasebetiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk Eğitim Rize Şube Başkanı Celal Akarsu 24 Kasım Öğretmenler Gününde yaptığı basın açıklamasıyla öğretmenlik mesleğinin hızla itibar kaybettiğini dile getirerek "Öğretmenlik mesleğine toplumda hızla kan kaybettiriliyor. 'Benim adamım olsun kim olursa olsun' mantığı okulları kuşatmış durumda" dedi. AYNI TAS AYNI HAMAM Adam kayıranların Milli Eğitim Camiasını kuşattığını ifade eden Akarsu "Ayrımcıların, benim adamım olsun kim olursa olsuncuların kirli elleri okullarımıza kadar ulaştı. Yıllarca emek vermiş, alın teri dökmüş, Türk milli eğitimini bir yere getirmek için fedakârca çalışmış okul yöneticilerimizin büyük çoğunluğu görevden alındı. Uyduruk değerlendirmelerle, milli eğitim teşkilatında oluşmuş çetelerin gayretleri ile yıllarca liyakatle çalışmış bu arkadaşlarımızın alın terleri hiç hesaba katılmadı. Büyük oranda tek özelliği yandaşlık yapmak olan, liyakatsiz kabiliyetsiz insanlara okullar teslim edildi. Yüce Allah, ‘İşi ehline veriniz’ diyor. Bu anlayışla işi nasıl ehline vereceğiz? İnsanların alın teri çalınıyor. Bunları sürekli gündeme getiriyoruz. Ama değişen bir şey olmadı. Aynı tas aynı hamam" dedi. ÖĞRETMENLER BİTİK DURUMDA Türk Eğitim-Sen İnternet sitesi üzerinden 5-19 Kasım 2014 tarihleri arasında anket düzenlendiğini ve ankete 23 bin 562 kişinin katıldığını sözlerine ekleyen Akarsu  "Aylık geliri bin 500 ile 2 bin lira arasında değişen öğretmenler, mutfak masraflarından tasarruf etmeye çalışıyor, borçları nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor. Öğretmenlerin yüzde 57.6’sı borçları nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor. Sağlık problemi yaşayanların yüzde 37.6’sı ’depresyon’, 27.2’si ’uyku bozukluğu’, yüzde 12.5’i ’mide ağrısı’, yüzde 8.4’ü ’baş ağrısı’, yüzde 3.3’ü ’tansiyon’, yüzde 2.2’si ’şeker’, yüzde 2’si kalp rahatsızlığından şikayetçi" olduğunu dile getirdi. Akarsu Dolgun, öğretmenlerin yüzde 77’sinin kredi kartı borcu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Öğretmenlerin yüzde 60.3’ü ev sahibi değil. Ev sahibi olanların yüzde 75.7’si banka kredisiyle ev aldığını, yüzde 12.5’i ailesinden miras kalmış. Yüzde 81.3’ü indirimli gıda ürünleri alarak, market yerine pazardan alışveriş yaparak, ihtiyaçlarını kısıtlayarak mutfak masraflarından tasarruf ediyor. Yüzde 77.2’sinin kredi kartı borcu var. Yüzde 63.5’i son bir yıl içinde banka kredisi çekmiş, büyük kısmı bunun ihtiyaç kredisi oluyor. Öğretmenlerin yüzde 75.6’sı şu anda Türkiye’de ekonomik kriz olduğunu düşünüyor. Yüzde 76.4’ü mesleğini Avrupa ülkelerinden birinde yapmak istiyor, nedenlerini de Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere karşı olumsuz tutumu, ülkemizdeki maaşların düşüklüğü, mesleğin itibarının azalması olarak sıralıyor. ANKETE KATILANLARA GÖRE TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT ADAM KAYIRMACILIK VE KADROLAŞMA Ankete katılanlara “Size göre Türkiye için en büyük tehdit nedir?” sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 42.8’i adam kayırmacılık ve kadrolaşma, yüzde 26.2’si PKK terörü, yüzde 13.6’sı işsizlik ve ekonomik sorunlar, yüzde 10’u yolsuzluk, yüzde 2.7’si dünyada yalnızlaşma, yüzde 1.6’sı komşularımızla ilişkilerde yaşanan sorunlar, yüzde 0.5’i IŞİD terörü derken; yüzde 2.6’sı diğer seçeneğini işaretlemiştir. Anket sonuçlarını değerlendiren AKARSU, MEB’in birçok konuda sınıfta kaldığını, özellikle yönetici atamalarında çok başarısız bir sınav verdiğini belirtti. Öğretmenlerin adam kayırma, kadrolaşma ile ilgili yaşadığı endişelerin çok haklı olduğunu bildiren AKARSU, “Biz uzun süredir kadrolaşma tehlikesine dikkat çekiyorduk. Türkiye genelinde eylemler yaptık. Bugün ne yazık ki okulların yandaşlara emanet edilmesi, kul hakkı yenilerek makamların doldurulması ibretlik bir tablodur. Artık okulların büyük kısmı ehil insanlar tarafından değil, elinde ‘hamili kart yakınımdır’ olanlar, sırdaşlar, candaşlar, kapı kulları tarafından yönetilecektir. Milli Eğitimin tek sorunu kadrolaşma da değildir. Türkiye’deki ekonomik şartlar artık öylesine ağırlaşmaktadır ki, ücretlere yapılan zamlar çok yetersiz kalmakta, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise bunu sadece seyretmekle yetinmektedir. Öyle ki öğretmenler AB ülkelerinde mesleklerini yapmak isteyecek noktaya gelmişlerdir. Tefeciye borçlu bir öğretmen profili oluşmuştur. Öğretmenlerin okullarında yaşadığı sorunlar görmezden gelinmekte, öğretmenler can güvenliklerine yönelik derin kaygılar yaşamaktadır. Hele hele öğretmenlerin giderek itibarlarının azalması, öğretmenlerin pasifleştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin un ufak edilmesi son derece tehlikelidir. Hal böyleyken Nabi Avcı, olumsuz uygulamalarının neticesi olarak öğretmenler nazarında başarısız bir Milli Eğitim Bakanı olarak addedilmektedir. Bakanlığın bu anket sonuçlarından bir ders çıkarması zorunluluktur. Biz eğitimciler; herkesi kucaklayan, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının dertleriyle dertlenen, onların sıkıntılarına çözüm bulan, hakkaniyete, adalete uygun bir yapıyı tesis eden, hukuka saygılı bir Bakanlık anlayışına hasretiz. Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, Başöğretmenimiz Atatürk’ü minnet ve rahmetle anıyoruz ”
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!