Advert
Advert
Advert

Çay tarımının geleceği tehdit altında

TEMA Rize Temsilcisi Nevzat Özer, çaylık alanlarda kimyasal gübre kullanımının yıllardır bölge toprağına zarar verdiğini dile getirerek açıklamalarda bulundu.

Çay tarımının geleceği tehdit altında
Çay tarımının geleceği tehdit altında admin

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Rize Temsilcisi Nevzat Özer yaptığı açıklamada; "Aşırı ve yanlış gübrelerle toprak, su, hava kirletildiği gibi bölgenin vazgeçilmezi çay tarımının geleceği de tehdit altına alınıyor. Yanlış ve aşırı gübreleme binlerce yılda oluşan topraklarımızı kısa sürede yok edebiliyor. Çay topraklarının %85'i asitleşme tehdidi altında. Yanlış uygulamalarla toprağımızı, suyumuzu, havamızı kirletirken, çayımızın geleceğini tehlikeye atıyoruz. Üreticilerimizin tam da gübreleme yaptığı bugünlerde bu duruma dikkat etmesi gerekiyor" dedi.

Özer’in yaptığı açıklama şöyle; “Çay tarımının başladığı 1940 yıllardan 1970’lere kadar ağırlıklı olarak gübreleme organik gübre kullanılarak yapılmıştır. Çay alanlarındaki genişleme, hayvancılıktaki gerileme kimyasal gübre kullanımını hızla yaygınlaştırmıştır. Ne yazık ki bu dönemde aşırı miktarda asidik karakterdeki şeker gübre olarak adlandırılan Amonyum Sülfat gübresi kullanılmıştır.

1990’lı yıllara gelindiğinde çay topraklarının büyük bölümünün şiddetli bir asitleşmenin tehdidine girdiği görülmüş, bunun üzerine 25-5-10 (NPK)kompoze gübresi tavsiye edilmiş ve kullanılmaya başlanılmıştır. Ne yazık ki bugün çay topraklarının sadece yarısında bu gübre kullanılmaktadır.

Çay topraklarını asitleştiren, topraktaki sudaki canlı yaşamı yok eden amonyum sülfat, nitrat gibi gübreler kullanılmaya devam edilmektedir.

Önerilen gübre dekara 70 kg civarındadır. Oysa üreticilerin %85’i dekara 100 kg dan fazla kimyasal gübre kullanmaktadır. Rize ortalaması dekara 138 kg dır.

Gübre bitkinin üzerine serpilerek veriliyor. Serpilen gübrenin üçte biri buharlaşarak atmosfere karışıyor, yani boşa gidiyor, havamızı kirletiyor, sera gazı oluşturuyor. Diğer üçte biri yıkanarak yeraltı sularına ve derelere karışıyor, sularımızı kirletiyor. Toprağa karışan son üçte birlik kısımdan ise toprak canlıları azaldığı için bitki yeterince yaralanamıyor.

Gübreleme sezonun yoğun bir şekilde sürdüğü şu günlerde bizlere en güzel çayları sunan üreticilerimize bir kez daha hatırlatıyoruz ki;

Öncelikle organik gübreleri tercih edin. Kimyasal gübre kullanıyorsanız akademisyenler ve devlet kuruluşlarınca da tavsiye edilen 25.5.10 çay gübresini tercih edin. Toprak asitliğini artıran Amonyum Sülfat (şeker gübre) gibi gübreleri kullanmayın. Dekara 70 kg dan fazla gübre vermeyin. Gübreyi ikiye bölün, Mart-Nisan da yarısını, birinci sürgün sonrası diğer yarısını verin. Gübreyi bitkinin kök bölgesine, mümkün olduğu kadar toprağın 3-4 cm içerisine verin. Budanmış alanlarda toprağı mutlaka havalandırın, budama atıklarını küçülterek bahçede bırakın, fabrikalardaki üretim atığı çay çöplerini olgunlaştırarak bu alanlara verin. Yeşil gübre, hayvan gübresi, kompostlarla toprağı destekleyin.

Çay tarımı 70 yılda bölgenin kaderini değiştirmiştir. Göçü, yoksulluğu önlemiş ekonomik sosyal gelişimin dinamiği olmuştur. Türk halkı herkesten daha çok sevmiştir çayı. Bu topraklarda nice 70 yıllar daha çay üretmek istiyorsak toprağı verimli ve üretken kılmak zorundayız. Bunun birinci yolu ise sağlıklı topraklar, sağlıklı ürünler, sağlıklı insanlar…”

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!