ÇAYKUR işçisinin bir kez daha sırtından hançerlendiğini belirtildiği açıklamada, "ÇAYKUR işletmelerinde yetki aldığını iddia eden Özgıda-İş sendikası, ÇAYKUR işçisini üç günde satarak dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hızla üç günde sözleşme imzaladı. Başından beri işçileri baskı ve tehditle sendikada tutmaya çalışan sendika yöneticileri son yaptıkları sözleşmeyle yangından adeta mal kaçırır gibi üç gün içinde sözleşmeye imza atarak ÇAYKUR işçisinin iradesine bir kez daha ihanet etmiş oldu. Sözleşmeyi hazırlarken işçiye sormayan, işçiyle beraber sözleşme hazırlamayan sendika, yine işçilerin onayına sunmadan sözleşmeyi imzalayarak kimden yana olduğunu ortaya koymuştur." denildi. Çaykur işçisi ihanete uğradı Özgıda-İş Sendikası'nın değil, ÇAYKUR genel müdürlüğünün hazırlayıp sendikanın önüne koyduğu sözleşmenin imzalandığının iddia edildiği açıklamada, "Artık işler tersine dönmüştür, işçi sendikası sözleşme hazırlayacağına, işveren sözleşme taslağı hazırlayarak işçi sendikasına imzalatmıştır. Özgıda-İş sendikası imzalanan sözleşmeyi gizlediği gibi, kendi üyeleri başta olmak üzere hiç kimseye anlatacak durumda değildir. Eğer imzalanan sözleşme işçilerin lehine olsa, çoktan çıkıp ÇAYKUR işçisine ve kamuoyuna anlatırlardı. Görünen şey, ÇAYKUR işçisinin bir kez daha ihanete uğradığıdır. Yaklaşık 10 bin ÇAYKUR işçisi adına imzalanan sözleşme, ÇAYKUR işçisinin onayı alınmadan tek bir görüşmeyle imzalanması ne anlama gelir. Özgıda-İş sendikası imzalanan Toplu İş Sözleşmesi taslağını nasıl hazırlamıştır. İmzaladığı sözleşmenin işçiden yana ne var. 16 Ocakta başlayan sözleşme, nasıl oluyor da 19 Ocakta imzalanmıştır. ÇAYKUR genel müdürlüğünün bir dediğini iki etmeyen bürokrat sendikacılar işçinin yüzüne nasıl bakarlar. İşçinin yüzüne nasıl bakacaklar. Muhtemelen Kamu ne verirse, Özgıda-İş sendikası bunun altına imza atmıştır. Bu nedenle ÇAYKUR işçisinin talepleri bir kez daha görülmemiş ve işçinin onayı alınmadan bir sözleşme imzalanmıştır." ifadelerine yer verildi. İhanet Sözleşmesi Açıklama şöyle devam etti; "Yaşanan bu durum yeni değildir. Özgıda-İş sendikası Ülker, Nestle ve daha birçok yerde işçilerin değil, patronların taleplerini dikkate alarak işleri yürütmektedir, sözleşmeleri imzalamaktadır. Geçmiş dönemde olduğu gibi ÇAYKUR'da sözleşme böyle imzalanmıştır. Bu nedenle Özgıda-İş sendikasının işçiye sormadan hazırlamış olduğu Toplu İş Sözleşmesini yine işçiye sormadan imzalamıştır. Özgıda-İş sendikasının imzalayacağı Toplu İş Sözleşmesi yine bir ihanet sözleşmesi olmuştur. Özelleştirme ve taşeronlaştırmaya geçit verecek bir sözleşme olarak ortaya çıkmıştır. İşçilerin değil, hükümeti ve ÇAYKUR genel müdürlüğünün çıkarlarını esas alan bir sözleşme olmuştur. İşçinin ne geçmiş yıllardaki kayıpları, nede gelecek dönem kayıpları bu sözleşmede bir kez daha karşılanmamıştır. İşçiden sadece aidat almak üzere ve kendi kasalarını nasıl doldururum meselesinden öteye geçmeyen bir sözleşme imzalanmış durumdadır. ÇAYKUR işçisi böyle bir sözleşmeyi asla kabul etmeyecektir. Kapalı kapılar arkasında, işçilerin görüşü alınmadan yapılacak her şey işçilerin iradesini hiçe saymaktır. ÇAYKUR işçisi buna müsaade etmemelidir. Ve her yerde bu tutum karşı örgütlenerek hesap sormalı ve sürece müdahale etmelidir. Bu sorunu çözecek tek güç ÇAYKUR işçileridir."