Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu Gelişim TV ekranlarında yayınlanan ve Turgay Terzibaş’ın hazırlayıp sunduğu "B Planı" isimli programa katılarak gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Benim üzerimden Çaykur yıpratılmaya çalışılıyor "Çaykur sosyal sorumlulukları olan bir kurumdur." diyen Sütlüoğlu, "Önce üreticinin ve tüketicinin korunması ana hedefidir. Maksadımız çay müstahsilinin mağdur olamamasıdır. Onun için biz fiyatımızı alımda hiç aşağıya çekmedik. O dönemlerde özel sektör çok ucuza çay aldığı için piyasada da çok ucuza çay sattı. Biz de zam yapamadık fiyattaki makas çok açıldığı için ve işte zararın bir nedeni de o dur. Daha çok kar etmek falan ana hedefimiz değil çok yönlü olan bölge insanına ve ülkemize katkı vermeye gayret ediyoruz. Maalesef benim üzerimden Çaykur yıpratılmaya çalışılıyor. Bu ürünleri yıpratmak kime fayda getirecek. Kim zarar görüyor kim fayda görüyor buna iyi bakmak lazım” diye konuştu. 45 Milyon Lira ödeme yaptık, zararımız 30 Milyon Lira İlave bir çok yükleri bulunduğunu ve kara yönelik bir kurum olmadıklarını belirten Sütlüoğlu, "Üretici ve tüketicilerimize karşı bazı sorumluluklarımız var. Kurumumuz geçmiş dönemlere bakınca bazı yıllar kar elde ederken bazı dönemlerde de zarar etmiştir. 2013 yılında işçilerimizin geçmiş yıllarda ödenmeyen haklarını ödedik. 45 milyon lira gibi bir rakam ödedik. 2013‘te ise zararımız 39 milyon liradır. 10 milyona yakın organiğe yönelik destekleme yaptık. Kar-zarar derken bunun altını incelemek gerekiyor. Bir taraftan yatırım yapan, yenilikleri takip eden, daha güçlü olmak için çalışan bir kurumuz. Biz zararsız yılı kapatmaya çalışıyoruz. Geçen yıl 133 bin ton kuru çay satışla rekor kırdık. Bu yıl da yeni bir rekor elde edeceğiz. 140 bin ton çay satışını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.“ dedi. Çaytaş, Çaykur'a iftira atmanın bir yolu olarak seçildi Basında iddia edilen "Çaytaş ihya edildi" iddialarına cevap veren Sütlüoğlu; “Çaykur’un yetersiz kaldığı noktalarda bayilerden aktarılan paralarla bir şirket kuruldu. Bu şirket çay satışını yönetmek ve desteklemek için kurulmuştur. Bu şirket bu güne kadar ortaklarına bir kar dağıtmamıştır. Bütün imkanlarını Çaykur için harcıyor. Çay satışı yoğun olunca çay paketleme makinelerimiz yetersiz kaldı. Burada biz Çaytaş’a 4 makine aldırdık. Kamu kuruluşu olduğumuzdan bu alımı en erken iki sene içinde yapabilecektik. Ama burada bu şirketi kullanarak makinelerimizin alımını gerçekleştirdik. Bazı yayın organlarında çıkan Çaytaş’ın bütçeleri ve karları konusunda rakamlar uydurmadır. Bu kuruluşun bir kar elde etmesi ve ortaklarına dağıtması söz konusu değildir. Bu asılsız haberlere ilgili zaten gerekli adli girişimlerimizi yaptık. Çaytaş’ta, Çaykur’a iftira atmanın bir yolu olarak seçilmiştir” ifadelerini kullandı. Yalan haber ve tam bir iftira Çaykur aleyhinde yapılan haberlere dikkat çeken ve bu konuda tepkisini sert bir dille dile getiren Sütlüoğlu paralel medya ve yereldeki uzantılarının Çaykur’u kendi üzerinden yıpratmaya çalıştığını söyleyerek, “Paralel medyaya ve bunun yerli iş birlikçilerinin çıkıp da söylediği gibi Çaykur’un Çaytaş’a para aktarması söz konusu değildir ve kesinlikle aktarılmaz. Biz bir devlet kuruluşuyuz. Yani bu bakkal değil ki al bu parayı oraya buraya ver diyesiniz. Yani böyle bir şey mümkün değil. Zaten fiilen de mümkün değil. Siz talimat da verseniz, siz de çalışan insanlar böyle bir şeyi yapmazlar, çünkü sorumlu olurlar. Geçen sene Çaytaş, Çaykur’a destek verdi, katkıda bulundu. Şimdi olay tamamen ters düz ediliyor, çok yalan haber ve tam bir iftira” diye konuştu. Avukat olarak Mertoğlu'nu görmek üzücü Bir yerel internet sitesinde, Çaykur ve hakkında yapılan haberlerle ilgili konuşan Sütlüoğlu, “Yani tabi ki burada farklı hesaplar var. Ben buraya farklı hesaplarla gelmedim. Ben halkıma, hemşerilerime ve milletime hizmet edebilmek amacıyla geldim. Çaykur’un durumu kötü gibi, Çaykur’un marka imajını, güvenini zedeleyecek bir takım yayınlar yapmak ne Rizelilikle bağdaşır, ne de milliyetçilikle bağdaşır. Bu bir milli markadır. Kimsenin Çaykur’u, çayı zedelemeye, yıpratmaya, küçük düşürmeye, imajını sarsmaya hakkı yok. Çaykur’a ve şahsım adına başlatılan karalama propagandalarına karşı açmış olduğum davalarda sitenin avukatı olarak AK Parti yönetiminde bulunan ve Ardeşenli olan Avukat Harun Mertoğlu’nu karşımızda görmek bizi çok üzmüştür. Kendisine de bunu ifade ettim. Yine bir başka Ardeşenli hemşerimizin de benzer şeyleri var ve sürekli olayları çarpıtıyor." ifadelerini kullandı.