Ülkemizin karışık olduğu bu günlerde, inatla daha da fazla karıştırmaya çalışan insanlara inat, saygı ve hoşgörü dolu bir Rize için birleşmeyi hayal ediyorum. Bu karışıklığı daha fazla kaşımak isteyenlerin paylaşımlarını boy boy görüyoruz sosyal medyada, kin ve nefret kusanları görüyoruz, Ülkemizi geriye döndürmek isteyenleri görüyoruz, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenleri görüyoruz. Bunlara inat barış dili kullanmaya devam ediyoruz. Çünkü ülkemizi de, vatandaşlarımızı da seviyoruz. Yapılan protestoların dozajı kaçmaya başladı artık. Diyarbakır tatlıcısına saldırı, Kürt işçilerine saldırı, Otobüsle ülkemizin doğusuna seyahat etmek isteyenlere saldırı. Fındıklı’da HDP’li diye bir eve saldırıda evde bulunan küçük çocuk korkudan şoka girmiş. Kısaca PKK’dan başka her şeye saldırmaya başladık. Protestoların dozu kaçınca Turistler de kaçmaya başlıyor. Aslında ülkemizi koruyacağız diye yavaş yavaş kendi ülkemize kendimiz zarar verdiğimizin farkına varmamız lazım. Üzüntünün peşine takılıp gelen sinir ile sonu hesapsız işlere kalkışıp, ülkemizin dış basında nasıl görüneceğini düşünmeden bir şeyleri savunmaya çalışırken çok şeyleri yıkıyoruz. İNADINA SAĞDUYU Her bireye her vatandaşa görev düşüyor. Ülkemize sahip çıkmak için ille bir yerleri yıkıp dökmek gerekmiyor. Vatandaş olarak kin ve nefret söylemlerinden olabildiğince uzaklaşmak gerekiyor. Sosyal medya hesaplarını daha dikkatli kullanmak, daha dikkatli paylaşımlarda bulunmak gerekiyor. Ortamı daha fazla gerecek söylemler ve paylaşımların inanın hiçbir tarafa faydası yok. DÜŞMANA İNAT, İNADINA BARIŞ En önemli görevlerden biride biz basın mensuplarına düşüyor. Her internet sitesinin, her gazetenin bir kitlesi var. Gazeteciler söylemlerinde, yazılarında çok daha dikkatli, çok daha özverili olmalı ve kesinlikle barış dilini kullanmalı diye düşünüyorum. Evet Şehitlerimize çok ama çok üzülüyoruz. Çok ağlıyoruz, İçimiz yanıyor. İşte görev böyle günlerde düşüyor vatanseverlerin  üzerine. Vatana sahip çıkmak iyi günde olmuyor. Zor günde, Kötü günde yapılan mücadelenin adı Vatana Sahip çıkmak oluyor. Bizi sokmak istedikleri durumu ancak ve ancak kenetlenerek ve inadına barış diyerek atlatacağız. GELİN TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLALIM Dedim ya siyasi çekişmelerden uzak bir Rize, Her siyasi görüşün bir araya gelip ortak tepki verebileceği bir Rize diye. İşte burada olayı çözecek bir grup var. Onlar siyasi parti liderleri yani Rize İl başkanları. Hadi Rize’deki bütün siyasi parti il başkanları bir araya gelsin. Seçim öncesi, seçimi düşünmeden oy kaygısı gütmeden, Sadece Rize için, Rize’nin huzuru için soksunlar ellerini taşın altına bir araya gelsinler. Rize için Türkiye için dostluk kardeşlik ve sağduyu mesajları versinler.Hadi acıya karşı tek yumruk olalım. Hadi biz biriz mesajını vererek korkutalım düşmanları. Hadi uzaklardan bizi izleyip “Nasıl Birbirlerine Düştü” diye yüzlerinde çirkin bir tebessümle ellerini ovuşturanları bertaraf edelim. Kimse kimseye hakaret etmesin. Hadi seçime güle oynaya bayram havasında girelim. Otursunlar bir masanın etrafında tüm il başkanları birlikte çay içsinler, Teröre karşı ortak açıklama yapsınlar. Sonra da milletimizi, Rizelileri provokasyonlara karşı uyarsınlar, Hoşgörü ve barış çağrısı yapsınlar. Bir kere elele tutuşup Tüm Dünyaya mesaj versinler. Bizi yıkamazsınız bölemezsiniz desinler. Barış Rüzgarları bu sefer Rize’den yayılsın Türkiye’ye . Türkiye bizi konuşsun. Türkiye’ye örnek olalım. Bir kez bunu yapsınlar sonra görecekler oy vermek için sandığa gidenlerin oy sırasında birbirlerine sıra verdiğini, oy verirken birbirleriyle şakalaştıklarını, iki farklı siyasi parti sandık görevlisinin dışarıda birlikte çay içtiklerini görecekler. Kutlamaların hep birlikte yapıldığını görecekler. Kimsenin kaybetmediğini ama Rize’nin kazandığını görecekler. Her türlü siyasi manevrayı denedik. Hadi birde barış ve hoşgörüyü deneyelim ne kaybederiz…